İslam Birliği’ne Türkiye Öncülük Edebilir

İslam Birliği’ne Türkiye Öncülük Edebilir

İslam Birliği Kongresi ‘İslam Dünyasının Geleceği ve Filistin’ temasıyla Ankara'da toplandı. Kongrede Filistin başta olmak üzere İslam Birliği'nin geleceği konuşuldu.

16 Eylül 2019 - 17:55

İslam Birliği Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen ve iki gün süren kongreye 25 ülkeden 60'a yakın davetli katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferansın açılış programına Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, eski İran Dışişleri Bakanı, Hamide Effort Komitesi Koordinatörü Manuçehr Muttaki, Dünya Mezhepler Arası Yakınlaşma Kurumu Genel Sekreteri Ayatollah Mohsen Araki, Uluslararası Filistin İmar Kurulu Kurucusu Allen Bilal başta olmak üzere 25 ülkeden 60'a yakın davetli katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Batı’nın, İslam’ı terörün kaynağı olarak gösterip yeni bir Haçlı Seferi başlattığını dile getirerek, "Başlattıkları Büyük Ortadoğu Projesi ile Müslümanların birliğini bozmak, İslami değerleri ve esasları bozmak ve yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. İşte tüm bu hedeflere karşı güçlü durmamız lazım. Bunun için de İslam Birliği'nin kurulması şarttır. Bu nedenle gün, ırkçı ve tekelci zihniyetlerin çıkarttığı etnik ve mezhepsel fitnelere karşı koyma günüdür; bir arada olma günüdür. Gün, kendi medeniyetimizi kurma günüdür." diye konuştu.

 

“Filistin Özgürleşmeden İslam Dünyası Özgürleşemez”

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise konuşmasına, "İnanıyorum ki Filistin'in geleceği İslam dünyasına, İslam dünyasının geleceği ise Filistin'e bağlıdır. Filistin özgürleşmeden İslam dünyası özgürleşemez. İslam Birliği olmadığı sürece Filistin bağımsız hale gelemez" diyerek başladı.

Milli Görüş hareketi olarak Filistin'i İslam dünyası için mihenk taşı gibi gördüklerini belirterek sözlerine devam eden Karamollaoğlu, "Çünkü bütün farklılıklara rağmen İslam dünyasının üzerinde anlaştığı neredeyse tek konu Kudüs'tür. Filistin'de yaşanan tüm acı, İslam coğrafyasının tüm noktalarında hissedilir. Bugün Filistin'in ve İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu problemleri anlamak istiyorsak bu üç tarihi olayı iyi bilmeliyiz. Birincisi 1897'de icra edilen Birinci Siyonist Kongre'dir. İkinci tarih 1917 Balfour Deklarasyonu'dur. Üçüncü tarih ise 1948'de sözde İsrail Devleti'nin kuruluşudur" dedi.

 

"Irkçı emperyalizm adım adım hedefine yürürken biz ne yapıyoruz?" diye soran Karamollaoğlu, şunları kaydetti: "Gazze'ye fosfor bombaları yağarken biz ne yapıyoruz? Filistinlilerin evleri işgal edilirken, Siyonist askerler kirli postalları ile mabetlerimize girerken, İslam dünyası kurtlar sofrasında parçalanırken biz ne yapıyoruz? Bu sorulara verilecek cevap aslında en büyük sorunumuzu ortaya koymaktadır.

 

“Asıl Sorunumuz Bir Arada Olmamamız”

 

Açıkça ifade etmek istiyorum ki asıl sorunumuz ırkçı emperyalizmin güçlü olması değil, bizim içinde bulunduğumuz dağınıklık ve acziyettir. Kendimiz ile hesaplaşırken kendi eksikliklerimizi sıralamak hoşumuza gitmiyor ama bunu görmeden de çare bulamayız sorunlara. Gözümüzü açıp halimizi görmek mecburiyetindeyiz. Kendi halimize baktığımız zaman dünyanın en geri kalmış ülkeleri yine İslam dünyası. En fazla çatışmanın, ihtilafın olduğu yine İslam ülkeleri. Gelir adaletsizliği, mülteci göçü, genç işsizlik ve maalesef ki adalet sisteminin en sıkıntılı olduğu ülkeler de yine İslam ülkeleridir. Eğitim ve teknoloji alanında en geri ülkeler de İslam ülkeleri. Peki, neden bu durumdayız? İşte bütün mesele bunun nasıl halledilebileceğinde yatmaktadır. Somut projelere ihtiyacımız var. Sadece söze takılıp kalmamalıyız."

 

“Fitneler İle Parçalandık”

 

Kongrenin düzenleyicisi olan İSBAM Genel Başkanı Hasan Bitmez de yaptığı konuşmada, Filistin'in İslam dünyasının en önemli meselesi olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "İslam Birliği'ni kurmadan aydınlık ve huzurlu bir geleceğe ulaşmanın mümkün olmayacağını bilmeliyiz. Bu olmadığı için Müslümanlar arasında birlik hissi yok oldu ve aramıza sokulan fitneler ile parçalanma yaşadık. Yaşanan bütün olumsuz şartlara rağmen İslam ülkelerinin bir araya gelmesi gerekiyor.

 

“Kendi Meselelerimizi Kendimiz Çözmeliyiz”

 

Aksi halde İslam dünyası için daha kötü günler yaşanır. Irkçı emperyalizm ancak güçten anlar. Bunun için İslam dünyasının ayağa kalkması gerekiyor. Biz bir araya gelemediğimiz için Siyonistler azgınlığını arttırıyor. Keşmir'de zulüm yaşanıyor ve Müslümanlar birbirini öldürüyor. Eğer İslam Birliği'ni kurarsak yaşanan sorunları çözmeye ancak o zaman yaklaşabiliriz. Müslümanlar olarak kendi meselelerimizi kendimiz çözmeliyiz. Bu kongrenin temel amacı budur."

 

“Filistin Meselesi Ölüm Kalım Meselesidir”

 

Filistin meselesinin sadece Filistin halkının değil tüm İslam âleminin meselesi olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başlayan Dünya Mezhepler Arası Yakınlaşma Kurumu Genel Sekreteri Ayatollah Mohsen Araki, "Düşman, Filistin topraklarını parçalar ya da Mescid-i Aksa'yı İslam ümmetinin varlığından koparırsa, bütün İslam âlemi ortadan kalkar. Bu nedenle, Filistin meselesi ölüm kalım meselesidir" açıklamasında bulundu.

 

“Ümmetin Kimliği Yok Edilmeye Çalışılıyor”

 

İslam ümmetinin kimliğinin yok edilmeye çalışıldığının altını çizen Araki, "İslam ümmetinin kimliği bugün tehdit altındadır. Bizi ülkelere böldüler, bizi birbirimize karşı savaştırdılar. Birbirimize düşman ederek, kimliğimizi yok etmeye çalıştılar. İslam birliği, Müslümanlar için asla vazgeçilmez bir durumdur. Ümmet olarak bu birlikten kesinlikle vazgeçemeyiz" dedi.

 

“Filistin, Ümmetin Varlığıdır”

 

İslam ümmetinin varlığı açısından Filistin'in önemine değinen Uluslararası Filistin İmar Kurulu Kurucusu Allen Bilal ise, konuşmasında İslam ülkelerinde ki siyasi faaliyetlerin maalesef Filistin konusunda yetersiz kaldığını ifade etti.

 

“Siyonizm Sizi Korumayacak”

 

Filistin direniş hareketlerini terör olarak niteleyen bazı İslam ülkelerinin yöneticilerini eleştirerek konuşmasına devam eden Bilal, sözlerinin sonunda o ülkelere şu çağrıda bulundu: "Filistin'i desteklemeyi düşünüyorsanız Filistin hareketine destek verin. Netanyahu veya Siyonizm asla koltuklarınızı korumayacak."

 

“İkinci Miracımızı Gerçekleştirmeliyiz”

 

İslam ve Küresel İlişkiler Başkanı Prof. Dr. Sami Al Aryan, Siyonizm’in Müslüman toplumlar üzerine oynadığı oyunlara dikkat çekerek, “Siyonist hareket, Müslümanlar arasındaki tartışmalardan besleniyor. Bizler Kudüs’ü işgalden kurtarmak için ikinci miracımızı gerçekleştirmeliyiz. Etnik gruplar ve mezhepler arasında insanları ayrıştırmayı istiyorlar. Nerede bir kavga varsa orada Siyonistlerin oyunu var. Bölgede bulunan bütün insanlar tehlike altında. Türkiye ve İran’ın gelişmesini istemiyorlar, nükleer güç konusunda çalışan insanları öldürüyorlar. Bizler Müslümanlar olarak bir araya gelerek mücadele etmek zorundayız. Bizim Yahudilik dini ile bir sorunumuz yok. Bizi bu topraklardan atmak isteyen Siyonist düşünce ile sorunumuz var” ifadelerini kullandı.

 

“Yeni Bir Düzene Türkiye Öncülük Edebilir”

 

Yurtdışı Filistin Konferansının Genel Sekreteri Munır Shafıq ise yaptığı konuşmada, sömürgeci dünya düzeninin yıkılmak üzere olduğunu dile getirerek, “Büyük devletler büyük bir kaos içindeler, güç kaybediyorlar. Siyonist varlık 70 yıl önceki gibi değil artık. Birkaç yıl içerisinde yeni bir dünya ile karşı karşıya gelebiliriz. ABD ve Siyonizm’in gücünü kaybettiğini görebiliriz. Bölgede yeni bir düzene Türkiye ve İran güçlü bir birliktelikle, güçlü bir duruş göstererek buna öncülük edebilir” dedi.

 

 

 

“Pusulamızı Aynı Yöne Çevirmeliyiz”

 

Müslüman devletlerin Siyonistlere karşı direniş göstermesi gerektiğinin altını çizen Lübnan eski Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Dr. Adnan Mansur, “Bizler sürekli cepheleşme ile karşı karşıyayız. Bölgede 1942 yılından bu yana ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bölge İsrail’in ciddi saldırılarına maruz kaldı. İslam devletleri bu dağınıklığa son vermeli. Güçlü devletlere karşı dik durmalıyız. Aramızdaki anlaşmazlıklara son vermeliyiz. Filistin davasını sahiplenecek bir devlet yok. Bizler ekonomik ve siyasi olarak bir duruş sergilemeliyiz. Pusulalarımızı aynı yöne döndürmeliyiz. Aynı hedef doğrultusunda İslam Birliği’ni sağlamalıyız” diye konuştu.

 

“Erbakan Hoca Bunları 50 Sene Önce Anlattı”

 

Uluslararası Müslüman Âlimler Derneği Türkiye Başkanı Abdulvahap Ekinci, ilk kıblemiz Kudüs’ün Osmanlı’nın yıkılışı ile kaybedildiğini belirterek, “Bizler Kudüs’ü gerçek özgürlüğüne kavuşturacağız. Yaşadığımız sorunların temelinin Siyonistler olduğunu bilmek zorundayız. Siyonistler emelleri için ellerinden geleni yaptılar. Müslümanlar birleşerek şuurlanmalıdır. Yaşanılan bütün sorunların temelinde Müslümanların dağınıklığından kaynaklandığını bilmeliyiz. Erbakan Hocamız bunları 50 sene önce söylüyordu. Ümmetin sıkıntılarını gidermek için D-8’i kurdu. Bir an önce söz sahipleri D-8’leri yeniden canlandırmalı” şeklinde konuştu.

 

“Herkes Yükümlülüğünü Yerine Getirmeli”

 

Dünya Müslüman Âlimler Federasyonu Malezya Başkanı Dr. Abdul Gani Şemsettin de yaptığı konuşmada, âlimler ve yöneticilerin ciddi bir çalışma yapması gerektiğini vurgulayarak, “İlmi alanda yaşanan gerilemeler söz konusu. Ekonomik yetersizlikler var. Sorunların çözümü noktasında herkes yükümlülüğünü yerine getirerek İslam Birliği sağlanmalı. İslam ülkeleri arasında köprüler kurularak işbirliği yapılmalı” ifadelerini kullandı.

 

“İslam Dünyasının Geleceğini Filistin Belirleyecek”

 

“İslam dünyasının geleceğini Filistin belirleyecek” diyen Lübnan İslam Çalışma Cephesi Başkanı Dr. Şeyh Zebeyr Cad şunları kaydetti: “Haysiyet içinde yaşanacak bir gelecek mi, yoksa değerleri ayaklar altına alınmış bir gelecek mi? İşte bunun cevabini Filistin’in geleceği belirleyecek.”

 

“Geleceğe Dair Vizyon Ortaya Koymalıyız”

 

İkinci oturumda konuşmacılar ‘Geleceğe Dair Müslümanların Tek Yolu’ konusu üzerine konuşmalar gerçekleştirdi. İlk konuşmayı yapan Faslı öğretim üyesi Prof. Dr. Muhammed Hassani, bugün İslam dünyasının geleceğine dair bir vizyon ortaya koyulması gerektiğini söyleyerek, “Bizler şahit olduğumuz zulme çare arayan olmak zorundayız. Müslümanlar gelecek vizyonuna sahip olmalı. Bizler Kur’an ve sünnete bakarak çıkış yolu bulmak zorundayız. Bizler büyük devletlerin tahakkümünü kabul etmiyoruz. Müslümanların birlikteliği inancımızın bir gereğidir” diye konuştu.

 

“ABD Bu Bölgeye Büyük İsrail İçin Geldi”

 

Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Müslümanların geleceğinin karanlık olduğunu dile getirerek, “Ama bizlere ümitsizlik yasaklanmış. Müslümanlar bir şey yapacaksa Türkiye ve İran’ın bir araya gelmesi ile olacaktır. Kur’an-ı Kerim’de bulunan ilimleri yeniden anlayabilmemiz lazım. Bölgesel meselelerde ABD buraya niye geldi, bunu herkes biliyor. Büyük İsrail devletini kurmak için bölgeye geldi. Bugün yapacağımız şey İran, Türkiye ve Suriye arasında arabuluculuk yapsın. Türkiye ve İran isterse Müslümanlar arasındaki birlikteliği sağlayabilir. Bugün ayrımcılıktan bahsedenler emperyalizme hizmet ediyor. İlim ve teknolojide geri kalırsak bizler başkasının kulu oluruz” şeklinde konuştu.

 

“Müslümanlar İçin Ortak Bir Platform Gerekiyor”

 

Arnavutluk Vatan Partisi Genel Başkanı Kreshnik Osmani de Müslümanların son 50 yıldır başarısızlık üzerine başarısızlık yaşadığı gerçeğinin unutulmaması gerektiğini belirterek, “Burada konuşulanlar sözde kalmamalı. Bizler nasıl olur da Müslümanları harekete geçiririz. İslam dünyası dağılmış durumda. Filistin konusunda bile farklı görüşler ortaya çıkıyor. Dünya çapında bulunan bütün Müslümanlar için ortak konuşabileceğimiz bir platform gerekiyor. Filistin davasını sahiplenen bütün insanlarla Müslüman olmasa dahi bir araya gelmeliyiz. Filistin halkı kahraman bir halk. İslam ümmeti cehaletten kurtulmadıkça Filistin kurtarılamaz” vurgusunu yaptı.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
DİN-BİR-DER 6'ncı Olağan Kongresi Gerçekleştirildi
DİN-BİR-DER 6'ncı Olağan Kongresi Gerçekleştirildi
Bağışlarınız İçin Din Görevlileri Birliği Derneği Hesap Numarası:
Bağışlarınız İçin Din Görevlileri Birliği Derneği Hesap...