İslam’ın bu yüce amacını anlamayan ve İslam’ı bilmediği için de İslam’a düşman olan cahiller ve muarızlar hep olmuştur. Küfrün ve İslam düşmanlarının İslam’a karşı şedid tavrı, İslam’ın daha büyük kitlelere ulaşmasına vesile olmuştur. Tarih buna şahit olduğu gibi gelecek de buna şahit olacaktır.
Bu gün de İslam düşmanları siyaset, medya, ekonomi, kültür vb. tüm alanlarda İslam’ı hedef almakta ve İslami değerleri yıpratmak için var gücüyle uğraşı vermektedirler. Tarihin kaderi budur. Kur’an’ın ifadesiyle, “İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır.” (Nisâ, 76) Öyle anlaşılıyor ki bu mücadele kıyamete kadar da böyle devam edecektir.
Bugün maalesef İslam düşmanlarının İslam karşıtı faaliyetlerinin bir sonucu olarak batılı toplumlarda, ırkçı ve faşist yaklaşımlar yaygınlaşmaktadır. İslam aleyhine yapılan her türlü faaliyeti organize eden ve destekleyen şer odakları ve onların ardındaki emperyalist devletler, İslam’ı ve Müslümanları tahkir eden her türlü hakaret ve baskıyı özgürlük olarak görmekte ve desteklemektedir.
Son günlerde çeşitli Avrupa ülkelerinde görülen, Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’e ve Hz. Peygamber Efendimize yönelik insanlık dışı saldırılar, hiç şüphesiz bilinçli ve planlı bir organizasyonun parçasıdır.
Müslümanlar bu tür saldırılara karşı birlik olmalı ve çok daha üst seviyeden gerekli tepkileri vermelidir. Artık Müslümanlar ve bütün insanlık dünyaya sözde hoşgörü satan batı dünyasının bu ikiyüzlü tutumunu görüp tepki vermeli, Müslümanlar ise birlikte hareket etmenin önemini kavramalı ve İslam birliğinin kurum ve kuruluşlarını kurmak için tez elden harekete geçmelidir.
Bugün İslam’ın ve Müslümanların bu denli saldırıya açık olmaları, onların dağınık vaziyetlerinden, birlikte hareket etmeyişlerinden ve İslam Birliği gibi kurumların olmayışındandır.
Bütün bu gerçeklerden sonra, geçtiğimiz hafta İsveç'te gerçekleştirilen Kur'an-ı Kerim'i yakma hadsizliğini; tarihi zulüm, işkence ve sömürüyle dolu olan Fransa'nın devlet başkanının dine hakareti “ifade özgürlüğü" olarak gören tezviratlarını reddediyoruz. Son olarak da Charlie Hebdo paçavrasının, iki cihan serverimiz, Hz. Peygamber Efendimize hakaret içeren karikatürleri yeniden yayınlayacağını ifade etmesi başta olmak üzere İslam’ı ve Müslümanları aşağılamaya çalışan ve terörle yan yana gösteren, İslam’a hakareti özgürlük olarak gören, Yüce Kitabımızı yakan ve yakılmasına tepkisiz kalan bütün batılı devletleri şiddetle kınıyoruz.
İslam ve Müslüman düşmanları bilsinler ki; İslam, farkında olmasalar da onları da sömürülmekten ve zulümden kurtaracaktır.
“Hak gelecek, batıl zail olacaktır. Ve kafirler istemese de ALLAH ﷻ nurunu tamamlayacaktır.”
Din Görevlileri Birliği Derneği
YORUMLAR