DİNBİRDER Genel Başkanı Yıldırım'dan KADEM'e Tepki!
İstanbul Sözleşmesi'ne verdiği destekle tepki çeken KADEM, bu sefer de dinlerarası diyaloğa kapı açan 'İbrahimî Dinlerde Kadın' kitapçığıyla gündemde.
DİNLERARASI DİYALOG KADEM’DE
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), toplumsal çatışma zemini oluşturulmak istenen kadın-erkek konusuna yine sakat bir açıdan yaklaştı. Kadın-erkek konusuna popülist bir yaklaşım sergileyen KADEM, hazırladığı “İbrahimî Dinlerde Kadın” başlıklı kitapçıkla dinlerarası diyaloğa hizmet etti. Allah (C.C.) katında tek dinin İslam olduğu hakikati ortada dururken dinlerarası diyalog diliyle hazırlanan kadınlara yönelik kitapçıkta tahrif olmuş Yahudilik ve Hristiyanlık İbrahimî dinler diye ele alınıp etraflıca incelendi.
“ÜÇ DİNİN KADIN TASAVVURUNU ELE ALDIK”
Prof. Dr. Salime Leyla Gürkan’ın “Yahudilikte kadın”, Prof. Dr. Ömer Faruk Harman’ın “Hristiyanlıkta Kadın” ve Doç. Dr. Mehmet Birekul’un “İslam’da Kadın” konusundaki çalışmalarından derlenen “İbrahimî Dinlerde Kadın” başlıklı kitapla dinlerarası diyaloğa kapı açan KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Saliha Okur Gümrükçüoğlu “Editörün Sunuşu” bölümünde kaleme aldığı yazıda, “KADEM olarak, toplumun kadına ve erkeğe yüklediği roller ile cinsiyete dair kalıp yargıların oluşmasında, dinî metinlerin yanlış yorumlanmasının önemli bir etkisi olduğu kanaatindeyiz. Bu sebeple ‘İbrahimî Dinlerde Kadın’ konusunu odağımıza alarak kadın algısının tarihi süreçte yaşadığı dönüşümü, üç dinin kadın tasavvurunu ve bu tasavvurun zaman içinde nasıl evrildiğini mukayeseli olarak bu kitapçıkta bir araya getirdik” ifadelerini kullandı.
KADIN ÜZERİNDEN DİYALOG MESAJI
KADEM’in hazırladığı, kamuoyundan da tepki alan kitapçığa ilişkin açıklamalarda bulunan DİN-BİR-DER Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, kitapçığın sığ ve sakat bir bakışla hazırlandığını ifade etti. KADEM’in kadına Batı’nın bakış açısıyla baktığını belirten Yıldırım, “Çok eksik, çok sığ bir rapor olmuş. ‘İbrahimî dinlerde kadın’ denilerek Yahudi ve Hristiyanlıkta, şu andaki Batı’daki bakışa meşruiyet kazandırılmıştır” diye konuştu.
“KUR’AN’DAN DELİL GETİRİLMEMİŞ”
Yıldırım, KADEM’in hazırladığı dosyaya dair, “Yahudilikte kadın incelenirken Tevrat’tan onlarca alıntı yapılmış. Tevrat ve diğer kitaplardan konu incelenmiş. Kadının toplumdaki rolüne değinilmiş. Yeri geldikçe de Yahudilikte kadının aşağılandığı belirtilmiş. Hristiyanlıkta Hz. Âdem’i yoldan çıkaran, günaha sokan, cennetten çıkaran kadın olarak İncil’den, Tevrat’tan deliller getirilmiş. Buraya kadar yapılan araştırma Müslümanlığı ilgilendirmiyor. Şimdi İslâm’da kadın konusuna gelince orada kadın erkek bütünlüğü açısından konuya bakılmamış. Sadece kadın-erkek eşitliği açısından bakılmış. Nisa Sûresi’nin 1’inci ayetinden başka delil getirilmemiş. Bu ayetle yetinilmiş. Oysa Kur’an-ı Kerim’de kadın erkeğe dair yüzlerce ayet var. Yüzlerce ayetten, yüzlerce hadis-i şeriften hiçbirine delil getirilmemiş” dedi.
“KADEM, KADINA BATI’NIN BAKIŞIYLA BAKIYOR”
Biyolojik ve toplumsal işlevleri bakımından kadın ile erkeğin tamamen farklı rolleri olduğunu ifade eden Yıldırım, “Bunlara Kur’an-ı Kerim değiniyor ama dosyada hiç değinilmemiş. Neden? Çünkü KADEM bu raporunda ehl-i kitabın yani Batı’nın bakış açısıyla kadın mevzusuna bakıyor. Görülüyor ki Diyanet İşleri Başkanlığımızın 1.168 sayfalık Peygamberimiz ve Aile sempozyumundaki bildirilerini kitaplaştırdığından hiç haberleri olmamış. Ayrıca TİHEK’in yaptığı İslam’da Kadın Sempozyumundaki tebliğleri gözden geçirilmemiş, sonuç bildirileri okunmamış. Modern cahiliye hastalığı olan kadıncı, erkekçi bakış açısıyla probleme bakılmış. Parçacı bakış açısıyla bakıldığı için bütün gözden kaçmış” ifadelerini kullandı.
“TEK DİN İSLAM’DIR”
Yıldırım, “İlk olarak dinin aslı tektir, o da İslâm’dır. Hz. Âdem’den beri gelen hak dinin aslı İslâm’dır. Bütün peygamberler İslâm peygamberleridir. Bütün peygamberler şirki reddedip İslâm’a yani tevhide çağırmıştır. Allah, Yahudi ve Hristiyan diye hiçbir peygamber göndermemiştir. Kur’an-ı Kerim’de, Ali İmran Sûresi’nin 65 ile 68’inci ayetleri bunun delilidir: “Ey ehl-i kitap! İbrâhim hakkında niçin tartışırsınız? Oysa Tevrat da İncil de kesinlikle ondan sonra indirildi. Hiç düşünmüyor musunuz? İşte siz böylesiniz; hadi hakkında bilginiz olan konuda tartıştınız, fakat hiç bilgi sahibi olmadığınız bir konuda niçin tartışıyorsunuz! Oysa Allah bilir, siz bilmezsiniz. İbrâhim ne Yahudi ne Hristiyan idi; bilâkis o, tek Allah’a inanıp boyun eğmiş birisiydi, müşriklerden de değildi. Doğrusu insanların İbrâhim’e en yakın olanı, ona tâbi olanlar, şu Peygamber (Hz. Muhammed) ve iman edenlerdir. Allah da müminlerin dostudur” ifadeleri yer alıyor. Bakara Sûresi 140’ıncı ayetinde de, “Yoksa siz İbrâhim, İsmâil, İshak, Ya‘kūb ve torunların Yahudi yahut Hristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz?” De ki: “Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?” Allah katından gelmiş olup kendinde bulunan bilgiyi gizleyenden daha zalim kim vardır? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir” yer alıyor” dedi.
“İBRAHİMÎ DİNLER SÖYLEMİ UYDURMADIR”
“İbrahimî dinler diye söylenen dinler, uydurmadır” diyen Yıldırım, “Kur’an’da, sünnet-i seniyyede böyle bir şey yoktur. KADEM bu bakış açısıyla İslâm’a baktığı sürece İslâm’da kadını anlama şansı yoktur. İbrahimî dinler konusunu ilk kez Siyonistlerin kurduğu Yahova Şahitleri gündeme getirmiştir. Diyalogcu FETÖ’cüler de bunu Türkiye ve dünyada yaygınlaştırmaya çalışmıştır. KADEM, onların, Batılıların bakış açısıyla bakmamalıdır; şu an baktığı merceği çıkarmalı, kadın ve erkeğe İslâm’ın merceğiyle bir bütün olarak bakmalıdır. Son olarak şu sözle uyarayım: Ayarlı değilse gözlüğünün merceği, o zaman ters görürsün dünyada her gerçeği” diye konuştu.