"Aile, Düşmanlarına Karşı Korunmalı

21'inci yüzyılda eşlerin birbirine olan saygınlıklarına karşı büyük tehditler var. DİN-BİR-DER öncülüğündeki Kardeşlik Buluşmaları kapsamında '21'inci Yüzyılda Aile Yapımıza Karşı Tehditler ve Ailenin Korunması' teması ile 'Aile Konferansı'nın üçüncüsü online olarak gerçekleştirildi.

Din Görevlileri Birliği Derneğinin (DİN-BİR-DER) “Aile Konferansları”nın üçüncüsü gerçekleştirildi. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhanettin Can’ın konuk olduğu konferansta, “Fıtrat düzeninde eşlerin karşılıklı görev ve sorumlulukları” konusu ele alındı. Online ortamda düzenlenen “Aile Konferansı” programında DİN-BİR-DER Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, 21’inci yüzyılda eşlerin birbirlerine karşı saygınlıklarında çok büyük tehditlerin var olduğunu vurguladı.

Yıldırım, düzenlenen konferanslar ile aileye düşman düşüncelere dikkat çekmeyi amaçladıklarının altını çizerken, aile kurumunun korunması gerektiğini vurguladı. Yıldırım, “Bu dönemde eşlerin birbirlerine karşı saygılarında çok büyük tehditler var. Bu konferansları yetkili kurumların istifade etmesi için yapıyoruz. Sadece kurumlarda değil hepimiz istifade edelim diye yapıyoruz. Ben geçen konferansta da ifade ettim. Şeytan Hz. Adem’i (A.S.) cennetten çıkardıktan sonra hiç izin yapmadı. İnsanoğlunu yoldan çıkarmak için her şeyi yapıyor. Kimi eline geçirirse onu kendi yoluna sokmak istiyor. Şimdi ailemizin bir numaralı düşmanı şeytan. İki numaralı düşmanı ise nefsimiz. Üçüncü olarak İslam düşmanları ailemize karşı düşmandır. İslam’ın dışındaki her beşeri ideoloji ailenin düşmanıdır. Münafıklar da aileye düşmandır. Beşinci olarak zalimler, sömürücüler de bu aileye düşmandır. Aile yok olursa devlet yok olur” dedi.

’TARTIŞMADA DOZAJI AYARLAMAK GEREKİR’

Evliliğin mezara kadar devam etmesi için çiftlerin birbirine karşı saygılı ve sükûnetli bir şekilde hayatını devam ettirmesi gerektiğine değinen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhanettin Can, “Nikâh kıyılırken, bir yastıkta beraber kocayın denir, temel bir durumdur. Ancak ailede sükûneti inşa etmemiz gerekir. Hangisi olursa olsun bu küçük olaylar deşarj olayıdır. Gerilim olmayacak, tartışma olmayacak diye bir dünya yok. Önemli olan bunun dozajını ayarlamak gerekir” ifadelerini kullandı.

’HUZURLU AİLE İÇİN ÖLÜMDEN SONRAKİ HESAP VERMEYİ UNUTMAYIN’

Can, ailenin temel kurallarının, sevgi, saygı, sabır, sadakat, süreklilik, sükûnet hali, susmayı bilmek kurallarından ibaret olduğunu kaydederek, “Eşler tartışabilir, hafif kavgalar olabilir ama sonrasında çözüm aramaları gerekir ve sonuca varmaları gerekir. Ölümden sonraki hesap vermeyi unutmamalı. Eğer unutulursa eşler arası kavgayı derinleştirir. Huzurlu aile ortamı için gereken ilkeler ise, aile reisliğini kabullenme ve benimseme ilkesi, istişare ilkesi, ben yerine biz ilkesi, ateşten koruma ilkesi, duyguları paylaşma ilkesi, değerli olma ilkesi, birbirini tamamlama ilkesi, eşinin iyi ve güzel yönlerini görme ilkesi, eline, diline, beline sahip olma ilkesi, ailenin geçimini sağlama ilkesi göz ardı edilmemesi gereken temel ilkelerdir” dedi.

AİLE OKULU KURULMASI GEREK

Aileyi kurma ve koruma için gereken yolları sıralayan Can, “Aileyi kurma ve koruma için aile/evlilik okulu inşa etmemiz lazım. Evleneceklere gerçekten bir sertifikalı eğitim verilmeli. Evliliğin kolaylaştırılması gerekir, gençlerin borç altına sokulmaması gerekir. Evlilikte denklik şartı aranması gerekir. Ayrıca evlendikten sonrada danışmanlık hizmeti verilmesi gerekiyor. Çalışmak zorunda kalan anneler için ise çalışan annelere yarım gün çalışma ve 3’te 2 maaş verilmesi gerekir. Ayrıca çalışan annelerimiz için iş yerlerinde kreş gibi sistemlerin olması gerek” diye konuştu.